Acemiler İçin Google Analytics Rehberi

Gerek yorumlar aracılığıyla gerekse iletşim formundan Google Analytics hakkında çok soru aldım.Google Analytics nedir, ne işe yarar, nasıl kullanılır, analytics kodu nereye eklenir gibi sıkça sorulan sorulara cevaben bir yazı hazırlayacağımın sözünü vermiştim.Şimdi Googgle Analytics’i daha yakından tanıma zamanı.

Google Analytics Nedir?

Aslında Google’ın reklam servisi olan AdWords kullanıcıları düşünülerek oluşturulmuş bu araç, AdWords hesabınız olmasa da kullanabileceğiniz, blogunuzun ziyaretçilerinin davranışlarını analiz etmenize yarayan ücretsiz bir (Aylık 5 milyon sayfa gösterimine kadar ) Google servisidir.

Analytics için bir sayaç veya istatistik aracı tanımlaması çok hafif kalır.Zira klasik istatistik ve sayaç servislerinin verileri genel istatistiklerden ibaretken, Analytics’te ziyaretçinizin nereden geldiği, blogunuzda ne kadar vakit geçirdiği, hangi şehirden, hangi tarayıcıyla, hangi işletim sistemiyle bağlandığı, blogunuzdaki reklamlara tıklayıp tıklamadığı, sattığınız bir ürünü alıp almadığı ya da üye olmasını istediğiniz bir bültene üye olup olmadığı gibi çok daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Google Analytics Kurulumu

1.Adım: http://www.google.com/analytics/tr-TR/ adresine giderek Şimdi Kaydolunlinkine tıklayın.Açılan sayfada Google hesabınızla giriş yaptıktan sonra formu resimdeki gibi yeni hesap oluşturun.

2.Adım: İlk adımı başarılı bir şekilde geçtiyseniz açılan sayfada blogunuzdan izlemeye yarayan bşr Analytics izleme kodu verilecek.Bu kodu şablonunuzun </head> kodundan önce ekleyin ve Analytics kurulum sayfasına geri dönerek Kaydet butonuna basın.Eğer doğru bir şekilde eklediyeniz kısa bir süre sonra blogunuz izlenmeye başlayacaktır.Verileri pamnelde görmeniz ise 24 saat sürebilir.

Gösterge Tabloları

Gösterge tabloları yani dashboardlar en sık kullanacağınız bölümlerdir.Buraya Analytics hesabınızı her ziyaret ettiğinizde en çok görmek istediğiniz veriler nelerse onları koymalısınız.Bunu +Widget Ekle yazan yerden yapabilirsiniz.

Önce mevcut widgetların sağ üst tarafında bulunan düzenleme ikonların tıklayın ve açılan pencerenin sağ alt tarafında bulunan Widget’ı sil yazısına tıklayarak buraa görmek istemediğiniz widgetları kaldırın.

Şimdi en çok görmek istediğiniz ve en önemli verilere karar vererek +Widget ekle yazan yerden o widgetları gösterge tablonuza ekleyin.

Öneri: Ben kendi gösterge tabloma eklediğim ve çok önemsediğim şu wigetları size de öneririm.Tekil Ziyaretçi Sayısı, Ortalama Ziyaret Süresi, Hemen Çıkma Oranı, Ziyaret Sayısı, Sayfa Gösterimeri.

Gerçek Zamanlı

Google Analytics’in yeni özelliklerinden biri olan gerçek zamanlı takip seçeneği henüz beta olmasına rağmen çok faydalı ve eğlenceli bir özellik.Bu bölümde blogunuzda o an kaç kişi bulunduğunu, blogunuza hangi kaynaktan ve hangi anahtar kelimeden ulaştığını, hangi şehiren bağlandığını, hangi yazınızı okuduğunu anlık olarak takip edebilirsiniz.

Kitle Raporları

Yukarıda bahsettiğim gösterge tablolarını ve gerçek zamanlı istatistikleri her gün kontrol edip önem verdiğiniz verileri inceleyebilirsiniz ancak sandart raporlama bölümü çok detaylı her türlü veriyi bulabileceğiniz bir bölüm olduğu için bunları incelemek saatlerinizi alabilir.Bu yüzden standart raporları uzun periyodlarda incelemenizi öneririm.

Standart raporlarda ilk veri kitle yani ziyaretçi verileridir.Buraya girdiğinizde son 1 aylık bilgiye ulaşabilirsiniz.Tabi isterseniz bu aralığı değiştirmeniz mümkün.Kitle ekrannda sizi son 1 aylık özet karşılar.Sol taraftaki menüyü kullanarak çok daha detaylı bilgilere erişebilirsiniz.Bunlar:

• Demografi: Ziyaretçilerinizin hangi dli kulllandığını ve hangi ülkeden veya şehirden bağlandıklarını gösterir.
• Davranış: Yeni ziyaretçilerinizle geri gelen ziyaretçilerinizin oranını, blogunuzda kalma sürelerin gösterir.
• Teknoloji: Ziyaretçilerinizin hangi tarayıcıyı, hangi işletim sistemini, ekran çözünürlüğünün kaç olduğunu gösterir.
• Mobil: Blogunuzu mobil cihazlar kullanarak bağlanlara ait bilgileri gösterir.

Trafik Kaynakları

Çok vakit geçireceğiniz bölümlerden biri de trafik kaynaklarınn olduğu bir bölümdür.Blogunuza hangi sitelerden tıklanarak ulaşılmış? Google’da hangi kelime arandığında izib blogunuz çıkmış ve insalar o sonuca tıklayarak hangi yazınıza ulaşmış? Tüm bu bilgileri trafik kaynakları bölmüne bulablirsiniz.,

Bu bölümü açtığınızda da karşınıza son 1 ayda blogunuza gelen ziyaretçilerin kaçının arama motorlarından, kaçının yönlendirme ile geldiğini gösteren bir özet çıkacaktır.Detaylar için yine soldaki menüyüü kullanabilirsiniz.Buradan:

• Kaynaklar: Blogunuza hangi kaynaktan kaç kez girildiği, o kaynaktan sblogunuza girenlerin blogda ne kadar vakit geçirdiği, Google’da hangi kelime aranarak blogunuza ulaşıldığı gibi bilgileri gösterir.
• Sosyal: Blogunuzun sosyal medya platformlarındaki performansını gösterir.

İçerik

İçerik bölümünü açtığınızda sizi son 1 aydaki gün gün sayfa gösteriminizi görebileceğiniz bir grafik karşılar.Hemen altında ise içeriğinizle ilgili önemli metriklre ait bir özet göreceksiniz.Detaylı bilgilere ulaşmak içinse sol taraftaki menüyü kullanabilirsiniz.

Soldaki içerik menüsünden şu detaylara ulaşabilirsiniz:

• Site İçeriği: Ziyaretçileriniz hangi sayfalarınıza giriş yaptığını, orada ne kadar zaman geçirdiğini, blogunuzu hangi sayfadan terk ettiğini, her sayfaya ait hemen çıkma oranını görebilirsiniz.
• Site Hızı: Hangi sayfanın ne kadar sürede yüklendiğini, blogunuzun hangi tarayıcıda ne kadar sürde yüklendiğini ve blogunuzun ortalama açılış hızını görebilirsiniz.

Eğer siz debenim gibi kişisel ve hobi olarak blog yazıyorsanız bu kadar bilgi balşangıç için yeterli.Üstelik Google Analytics kullandıkça yeni özlliklerini kendiniz keşfedebileceğiniz ve deneyiminizi arttırabileceğiniz bir araçtır.E-ticaret ve dijital reklamlarla uğraşanlar için bu bilgiler okyanusta bir damladır ancak bizim blogu ve ziyaretçileri hakkında bilgi toplamak isteyen blogcular için yeterlidir.Önümüzdeki günlerde Google Analytics ile ilgili bazı ipuçları ve püf noktalarını paylaşmaya devam edeceğim.

Bu arada yazıda kullandığım resimleri size anlatmak için oluşturduğum ve test bloguma ait yeni hesaptan aldığım için bütün değerler 0 gözüküyor.Resimleri kullanmamdaki amaç hangi metriğin nerde olduğunu göstermekti.

Meşgul anneler için yeni yıl önerileri

• Çocuklarınızla  konuşurken gözlerinin içine bakın:  Her zaman yapamıyorum ama  Çağınla konuşurken elimdeki işi bırakıp, yüzümü ona dönüp konuşmaya gayret ediyorum. Evet biliyorum yapacak çok işimiz var ve o sürekli anne diyor. İstekleri hiç bitmiyor. Ama bir dakikanızı ayırın ve onlarla konuşurken,  kafanızı bilgisayarınızdan, telefonunuzdan kaldırın; televizyon izliyorsanız ara verin; ev işi yapıyorsanız bırakın ve çocuğunuzun güzel gözlerinin içine bakarak konuşun onunla. Bulaşık çocuklar uyuduktan sonra da yıkanabilir, arkadaşınızla daha sonra da konuşabilirsiniz. Aynı şekilde yaşı büyük çocuklarınıza da okuldan geldiklerinde gözlerinin içine bakarak o gün okulda neler yaptığını sorabilir, hafta sonu planlarını birlikte yapabilirsiniz.

•  Çocuklarınıza daha sık dokunun: Her insan, güzel ve şefkat dolu dokunuşlara ihtiyaç duyar. İnsan yavrusunun ise kucaklanmaya, öpülmeye ve sarılıp sarmalanmaya daha çok ihtiyacı vardır. Bebekler ve küçük çocuklar her fırsatta sizin kucağınıza atılarak bu ihtiyaçlarını sık sık dile getirebilirler ancak büyük çocuklar fiziksel sevgi başlatmakta tereddüt yaşayabililer. Tabi ki büyük çocukları kucağınıza alın, dizinizde hoplatın demiyorum (bence gayet de büyük çocuklar da dizlerde hoplatılabilir ama bir ergenin bundan hiç hoşlanacağını sanmıyorum) ama onunla konuşurken koluna yapacağınız küçük bir dokunuş, sabah evden çıkarken yanaklarına konduracağınız bir öpücük onlara kendilerine değer verdiğinizi ve sevdiğiniz bir kez daha hatılatacaktır.

• Çocuklarınızın daha çok uyumalarını sağlayın: Bunu yapmak benim için en azından ilk 3 yıl çok ama çok zordu. Daha önce Çağın’ı uyutmada ve uyur durumda tutmada nasıl zorlandığımı şurada anlatmıştım. Yeterli uyku sadece evde dingin bir minik yaratmakla kalmaz; çocukluk yaralanmaları ve obeziteyi azaltır. İyi alınmış bir uyku  okul performansını ve sosyal başaryı geliştirir. Hangi yaşta çocuğun günlük kaç saat uyku ihtiyacı var öğrenmek  için buraya bakabilirsiniz.
•  Öfkenizi  kontrol edin:  Kendimi bazen Çağın’a bağırırken buluyorum. Çok sık değil ama arada oluyor. Böyle durumlarda klasik yöntemleri deniyorum ben, odadan çıkıyor veya içimden 20’ye kadar sayıyorum.

•  Daha çok gezin: Bırakın bu hafta sonu da bale/yüzme kursuna gitmesin. Eviniz bir hafta sonu da temizlik yüzü görmesin. Gezmek için çok para harcamanız da gerek yok. Yapın sandviçlerinizi, giydirin sıkı sıkı kuzuları en yakın parka gidin. Bulabilirseniz temiz havayı çekin içinize. Sallanmaktan mayışana kadar sallayın çocukları salıncakta. Sadece çocuğunuzla değil eşinizle de ara sıra baş başa dışarı çıkın. Doğa yürüyüşlerine katılın, tiyatroya gidin….

•  Oyun oynamak için daha fazla vakit ayırın: Çocuklarınız boş zamanlarının ne kadarını ekrana (televizyon, bilgisayar, tablet, telefon) bakarak geçiriyor?  Onlarla oyun oynamak için daha çok zaman ayırın. Oyunun, çocuklarımızın zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimlerine katkısı sayılamayacak kadar çok. Araştırmalar, yaratıcı oyunların matematik, fen problemi çözme yeteneklerinin de gelişmesine katkıda bulunduğunu gösteriyor.
• 

• Daha sağlıklı beslenin/besleyin: Çok kilo vermem gerek çok. İşe şekeri hayatımdan çıkarmakla başladım. Arada çocuklarla yapılan küçük kaçamaklar da olmalı ama genel olarak kendinize ve çocuklarınıza basit şeker ve doymuş yağlardan mümkün olduğunca arınmış bir beslenme programı çıkarın. Çocuklarınızın size daha uzun yıllar ihtiyacı var ve beslenme ile beklenen yaşam süresi direkt ilişkili.

•   Doktora gidin: En son doktora ne zaman gittiniz? Rutin tetkiklerinizi, meme ve rahim ağzı kanseri için taramlarınızı yaptırdınız mı? Ben şahsen hastaneye yatacak kıvama gelmeden doktora gitmediğimi ve en son jinekologu (hastanedeki arkadaşlarım hariç) Çağın’ın doğumunda gördüğümü utanarak itiraf ediyorum. Bu sene en azından rutin kontrollerimi yaptıracağıma ve astımım için düzenli olarak Göğüs Hastalıkları uzmanına gideceğime, diğer sağlık sorunlarımı da vakti geldikçe halletmeye çalışacağıma kendime söz verdim.  Aynı şekilde çocuklarımızı da sadece hastalandıklarında değil; büyüme gelişmelerinin izlenmesi,aşılarının yapılması, aklınıza takılan soruların cevaplanması için de doktora götürmemiz gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırım.

Velhasılı kelam tüm meşgul anneler için söylüyorum biraz duralım, azıcık yavaşlayalım ve  önce kendimize sonra ailelerimize iyi bakalım, sağlıkla kalalım.

Kaynak: http://childrensmd.org/

Kolik bebekler için ipuçları

Kolik nedir?

Anne babaların korkulu rüyalarından biridir kolik ve  ‘’diğer açılardan sağlıklı bebeklerde iki hafta- dört aylık arasında görülen, en az üç haftadır devam eden, haftada üç gün ve günde üç saatten uzun süreli huzursuzluk ve ağlama nöbetleri’’ olarak tanımlanır. 

  Yeni doğum yapmış, uykusuzluktan bitap düşmüş yorgun  anne için kolik nöbetleri ile mücadele etmek zorlu bir sınav halini alır.

Maalesef tıp dünyası günümüzde henüz koliğin neden kaynaklandığını ve nasıl kesin tedavi edilebileceğini bulabilmiş değildir.

 Kolik ne zaman başlar?

Kolik, genellikle 2. haftadan sonra başlar, 4-6. haftalarda pik yapar ve çoğunlukla 100 gün civarında geçer.

Kolikli bebekler için ipuçları

Öncelikle koliğin bir çaresi olmadığını, her bebeğin eşsiz ve özel olduğunu ve bir bebekte işe yarayan bir metodun diğerinde yaramayacağını unutmayın.

1) Uzman görüşü alın: Sebepsiz ağlamaları olan bir bebeğiniz varsa eğer, kolik veya gaz sancısı diye geçiştirmeden önce mutlaka bir çocuk doktoruna başvurun. Kolik için çözümler aramaya başlamadan önce bebeğinizde ağlamaya yol açacak bir hastalık (idrar yolu enfeksiyonu, mide reflüsü, süt alerjisi, parmak veya penise saç, iplik dolanması, bağırsak tıkanıklığı, kabızlık vb.) olmadığından emin olun.

2) Emzirin:  Anne sütünde bulunan enzimler bebeğin bağırsaklarında gaz oluşumuna daha az neden olur. Emzirirken, bebeğinizin tüm memeyi boşaltmasına izin verin. Bir memeniz boşalmadan diğer memeyi emzirmeyin. Bebeğinizin bir memeyi iyice boşalttığına ve doyduğuna emin olana kadar emzirin.

3) Rutin herşeydir: Bebeğinize uygun bir gece rutini oluşturun. Biraz sessizlik ve karanlık her ikinize de iyi gelecektir. Hep aynı odada ve yatakta uyutun. Uyku odası sakin ve sessiz olmalı, oda ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalıdır. Uyumadan önce ılık banyo yaptırın ve kundaklayın. Kundak, kendini anne karnında ve güvende hissetmesine neden olacaktır.

3) Kısa bir mola size iyi gelecektir: Kolikli bir bebek anne-babayı çileden çıkarabilir.  Bebeğin fiziksel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bir süre onu eşinize, annenize, güvenilir bir bakıcıya bırakıp, zevk aldığınız bir şeyi yapın. Mola vermekten korkmayın. Unutmayın ki bebekler, annelerin stresini ve mutsuzluğunu hissederler. Mutlu anne, mutlu bebek demektir. Önce kendinizi rahatlatın, unutmayın yalnız değilsiniz ve bu durum geçecek.

4) Mümkün olduğunca sık ten teması kurun: Ev içinde gezerken bile bebeğinizi kanguru/sling yardımı ile taşıyın. Her fırsatta sarılın, kucağınıza alın. Kucaklama, sarılma, slingle taşıma bebeğe anne karnındaki yaşantısını hatırlattığı için rahatlamasını sağlar.

5) Masaj yapın: Karnına ve sırtına nazikçe  dairesel hareketlerle masaj uygulayın. Bunu yaparken uygun bir masaj yağı (uygun asit derecesinde bir zeytinyağı da olabilir) kullanabilirsiniz. Öncesinde bebeğin karnı ve sırtına yayılacak sıcak uygulama masajın etkisini güçlendirecektir. 

6) Ritm yaratın: Araba gezisi, puset gezisi, sarsmadan sallama kısa süreliğine de olsa bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olacaktır.

7)Beyaz gürültüden faydalanın: Saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, süt sağma makinesinin sesi gibi gürültülerin bebekleri sakinleştirdiği bulunmuş. Bir teoriye göre bu tür gürültüler anne karnındaki gürültüyü andırdıkları için bebekler bu gürültülerle susuyor. (Ece not: youtube.com dam bu sesleri bulabilirsiniz bir de mutlaka Buzuki Orhan’ın Kolik CDsini alın gerçekten çok işe yarıyor)

8) Sıcak iyidir: Karnına ılık su torbası veya ısıtılmış havlu yerleştirebilir, sıcakça bir banyo yaptırabilirsiniz. Aman dikkat, sıcaklığı kontrol edin, bebeğinizi yakmayın!

9) Hareket ettirin: Bacaklarına pedal çevirme hareketi uygulayın.

10) Yediklerinize dikkat edin: İspatlanmamış olsa da  genelde anneyi rahatsız edecek ve gaz yapacak yiyeceklerin, bebekte de gaz yapacağı düşünülür. Kafein, soğan, lahana, brokoli, sarımsak, ve baharatlı gıdalarI diyetinizden çıkararak, bebeğinizin ağlamalarının azalıp azalmadığını kontrol edin.

11)Mamayı değiştirin: Eğer bebeğiniz formül ile besleniyorsa, doktorunuza danışarak daha az gaz yapan bir mama ile değiştirin.

12) Uygun pozisyonda emzirin: Emzirme sırasında yutulan hava bebekte koliğin şiddetini artırır. Bebeğin beslenirken hava yutmasını önlemek için meme ucunu mümkün olduğunca en geniş şekilde bebeğin ağzına verin. Eğer bebeğiniz biberon ile besleniyorsa biberonu dik tutarak hava yutmasına engel olun.

13)  Papatya ve rezene gibi bitki çaylarının kolik semptomlarını azalttığını gösteren veriler mevcut. Ancak tıpkı ilaçlar gibi bitkilerin de yan etkilerinin olduğunu, faydaları kadar zararları ve bazı istenmeyen etkileri de olabileceğini unutmayın ve doktorunuza danışmadan bebeğinize bitki çayı vermeyin.  Bir bitkinin veya ilacın yüzyıllardır kullanılıyor oluşu o ilacın veya bitkinin tamamen güvenilir olduğunu göstermez. Özellikle kilo alımı az olan iştahsız bebeklerde, midede hacim kaplayıp iştahı ve anne sütü alımını azaltacağı için bitki çayları önerilmez.

14 )Emzik: Emme isteği çok fazla olan bebeklerde kısa süreli verilebilir.

15) İlaçlar: Kolik tedavisinde kesin etkinlik gösteren bir ilaç maalesef henüz bulunamadı. Elimizdeki veriler, ilaçlardan ziyade davranışsal tedavinin daha etkili olduğu yönünde. O nedenle fazla miktar ve sayıda ilaç kullanmaktan kaçının. Alkol ve fenobarbital içeren ilaçları kesinlikle kolik tedavisi için kullanmayın. Piyasada bulunan kolik tedavisine yönelik, bitkisel kökenli ilaçlardan doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz. 

  Kolik için etkinliği ispatlanmış, tek tedavinin zaman olduğunu unutmayın ve minik meleğinize her zaman olduğundan daha sıkı sarılın.

Size ve bebeğinize sağlıklı günler dileğiyle…

Uyarı! Bu yazıdaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır ve herhangi bir bireysel durum için özel bir tanı veya tedavi planı olarak kabul edilmemelidir. Çocuğunuzun sağlığı ile ilgili olabilecek herhangi bir sorunda onu muayene edip, ayrıntılı bir öykü alma imkanına sahip olan doktorunuza başvurmanız en doğru davranış olacaktır.

Blogunuzla Bağınızı Koparmayın

Herkesin blog yazmaya başlama hikayesi farklı olabilir. Kimi bir heves için başlar, kimi içini dökmek için, kimi bir internet fenomeni olmak için, kimi de gelir elde etmek için. Blog yazmaya başlama sebebi ve hikayesi ne olursa olsun geldiğimiz nokta aslında aynıdır. Zamanla gelen ziyaretçiler, bırakılan yorumlar, alınan reklam teklifleri… Artık blogunuz sizin yanı başınızdan asla ayırmak istemeyeceğiniz bir oyuncağınız hatta bir çocuğunuzdur. Her an ziyaret emek, yorumları kontrol etmek, sosyal medya hesaplarını güncellemek, maillere cevap vermek istersiniz.

Yıllar önce bunları yapmak için bir laptop ve internet bağlantısı gerekirken artık cebimizde taşıyabildiğimiz akıllı telefonlarla blogumuzla her an birlikte olabiliyoruz. Bu yüzden her bloggerın bir akıllı telefonu olması gerektiğini düşünüyorum. Akıllı telefonu olmayanlar ve yenilemek isteyenler için de ekonomik, şık ve işlevsel bir cihaz önermek istiyorum.

Vestel Venus 5.0 X ile Blogunuzla Bağınızı Koparmayın

Sizlere tanıtmak istediğim Vestel Venus 5.0 X tamamen yerli üretim ve A Design Award & Competition, Plus X Award gibi prestijli tasarım yarışmalarında kendi kategorisinde ödüller almış bir ürün.

Vestel Venus 5.0 X’in yerli üretim olduğundan bahsetmiştim yukarda. Yerli üretim olmasının etkilerini melodilerde, temalarda ve içeriklerde rahatlıkla görebiliyorsunuz. Örneğin Türkiye’nin 7 bölgesini temsil eden yöresel ezgilerden birini melodi olarak seçebilir, sadece Venus telefonlar için hazırlanmış Mevlevi ve Terapi temalarını kullanabilir, ihtiyacınıza göre “Sürüş Modu, Uyku Modu, Çocuk Modu ve Toplantı Modu”  gibi modlar arasında kolayca geçiş yaparak kullanım kolaylığını üst boyutlara taşıyabilirsiniz.

Gelelim en çok merak ettiğiniz konulardan biri olan fiyat konusuna. Akıllı telefonlara binlerce lira verilmesi taraftarı değilim. Venus 5.0 X’i önermemdeki en büyük etkenlerden biri de fiyat/performans oranı. Bu kadar özelliğe ve performansa rağmen649 TL fiyat gerçekten çok cazip. Venus 5.0 X’e Vestel mağazalarından, Vestel’in Vestel e-mağazasından ve Turkcell İletişim Merkezleri’nden kolayca ulaşabilirsiniz.

Yukarıda Venus 5.0 X’in fiyatının özellikleri ve performansı fazlasıyla karşıladığnı yazdım. Dilerseniz 649 TL’ye nasıl bir akıllı telefon sahibi olacağınızdan bahsedeyim.

Vestel Venus 5.0 X’in Özellikleri

• Siyah veya beyaz renk seçeneği ve 5.0 inç ekran boyutu.
• 540x960 ekran çözünürlüğü ve yüksek görüntü kalitesi.
• 8 MP arka, 2 MP ön kamerası. Üstelik hiç bir uygulamaya gerek duymadan uygulayabileceğiniz efektler ve ayarlarla QR kod okuyucu da mevcut.
• Android 4.3 işletim sistemi ve Dört çekirdekli, 1.2GHz Qualcomm Snapdragon 200 işlemci ile yükek performans.
• Rahatlıkla her türlü uygulama ve oyunu çalıştırmanızı sağlayacak 1GB RAM ve 8GB ROM bellek.
• Micro SD ile belleği 32 GB’a kadar çıkarabilme imkanı.
• Micro USB girişi sayesinde farklı cihazlarda bağlantı kurma imkanı.
• !!! Akıllı telefonlarda en büyük sorunun çabuk şarj bitmesini olduğunu bilirsiniz. Fakat Venus 5.0 X’in fazla güç tüketmeyen Snapdragon çipseti ve pil ömrü optimizasyonuna sahip olması sayesinde enerji tasarrufu sağlanıyor. Böylece cihaz, 1 tam gün boyunca rahatlıkla kullanılabiliyor.
• Son olarak Vestel’in kendi uygulama ve hizmetlerinden bahsetmek istiyorum. Venus 5.0 X’in içindeki uygulamalardan Smart Remote ile telefonunuzu Vestel Smart TV kumandası olarak kullanabilir, faydalı ve eğlenceli bilgiler içeren Vestel Takvim uygulaması ile çeşitli sürpriz hediyeler kazanabilir, Smart Center uygulaması ile telefonunuzdaki resim, video ve müziklerinizi Vestel Smart TV’ye aktarabilirsiniz.
• Ayrıca Vestel Cloud servisi ile 10 GB‘lık depolama alanı Venus Akıllı Telefon kullanıcıları için 2 yıl boyunca ücretsiz olarak sunuluyor.
• !!! Venus 5.0 X’in Bluetooth ve GPS desteğinin yanında Wi-Fi ve 3G ile internete bağlanma imkanı mevcut. Ancak görüntülü konuşma ile ilgili yanlış bilinen bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Görüntülü konuşma bir telefon özelliği değildir. Telefonlara yüklenen Skype, Tango, Viber gibi uygulamalar aracılığıyla yapılır. Tüm bu uygulamaları Venus 5.0X’in içindeki Google Play’den ücretsiz indirebilirsiniz.

Ne dersiniz? Bu özelliklere bu fiyat sizce de çok cazip değil mi? Blogundan ayrı kalmak, bağını koparmak istemeyen bloggerlar için oldukça uygun bir akıllı telefon Vestel Venus 5.0 X. Akıllı telefon almak isteyenlerin mutlaka inceleyip değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum

Tuvalet Eğitimi

Çocuklarda tuvalet eğitimi çok önemlidir. Tuvalet eğitimi için
öncelikle çocukların fiziksel ve zihinsel olarak bu eğitime hazır
olmaları gerekir. Eğer çocuklar 3 saatten fazla çişlerini
tutabiliyorlarsa bu sürece hazırdırlar demektir. Tuvalet ihtiyacını
kontrol edebilmek çok önemlidir.<br />

Tuvalet eğitiminde çocuklara verilmesi gereken eğitim çok eğlenceli
bir şekilde geçmelidir. Bu durum hem sizin hem de çocuğunuzun işini
kolaylaştıracaktır. Bu şekilde çocuğun motivasyonu da artmış olacaktır.<br />

Eğer çocuğunuz sizi taklit ederse ve bunda başarılı olursa işiniz
daha da kolaylaşır. Bağımsız bir şekilde çocuğunuz hareketleri öğrenmiş
olacaktır. Tuvalet eğitiminde öncelikli olaylardan biri sabırlı olmak ve
 ona göre davranmaktır. Sizin eğitime başlama anı çocuğunuzun hazır
olduğu andır. Çocuğunuz hazır değilse tuvalet eğitimi serüveniniz ne
yazık ki başarısız olacaktır. Sizin ve çocuğunuzun huzuru tuvalet
eğitiminde çok büyük roldür. Stres döneminde bu eğitim kesinlikle olumlu
 sonuçlanmaz. Bazı çocuklarda bu eğitim çok kısa zamanda gerçekleşirken
bazı çocuklar da ise aylar süren bir süreç olabilir. Bu nedenle tuvalet
eğitiminde hiçbir zaman aceleci olmamanız gerekmektedir

Yağmurun Yaaaa'sı

 


"Y" harfi ile başlayan her şeyi ama her şeyi ayrı seviyor.
Yağmur'un Yaaa'sı diye başlıyor, gözümüze sokuyor.

Peki yumurta!
Yok onu sevmiyor :(
O "yuuu" ile başlıyormuş :)

Yağmur AYTAR

Şşşt  Bu Blog  Benim  Ona Göre :)